Vizon
İlk episodun kapanışından kısa bir süre sonra 1978 sonbaharında
aynı dergiyi aynı kadro ve anlayışla 'Vizon' olarak çıkarmaya
başladık.Türkiye'nin
çağdaş dergiciliğe geçişinin ilk somut örneği olan ilk moda
dergisi yine aynı teknik özellikleri ve anlamını koruyarak
ve en önemlisi yansıttığı kesim ve kadroların tam desteği
ile 'Vizon' adı ile yola devam ediyordu. Değişen tek şey
derginin adı olmuştu.
Paris,
Londra, Milano
Vizon,
önder modacıların defilelerini Paris, Londra, Milano ve Floransa'da
izliyor, bir moda dergisi olmanın gereklerini eksiksiz şekilde
yerine getiriyordu. Hatta önde gelen modacılarımızın taşıdıklarıVizon
basın kartlarıyla Paris defilelerinde gözükmeleriyle Vizon,
modanın tepe platformlarında da bilinir olmuştu.Muhabir(!)lerimizin
yüksek kalitesi dikkat çekiyordu.
O
günleri, Burhan Doğançay şöyle anlatıyor:
"İyi
hatırlıyorsam Vizon dergisini ilk defa 1970 sonlarında New
York'ta görmüştüm - ilk reaksiyonum,
"böyle her yönden enfes, mükemmel bir moda dergisi Türkiye'de
basılmış olamaz" olmuştu. Türkiye'den ayrıldığım 1962 yılında
böyle dünya standardlarına ulaşmış, baskı ve her yönü ile mükemmel
bir derginin Türkiye'de birgün yayınlanacağını düşünnmek, ancak
bir rüya olabilirdi...."
Üçüncü
yıl, VizonShow doğuyor
1979
yılında ilk Türk moda dergisinin üçüncü yılında,
kurumlaşmayı pekiştirmek için ne yapmalıyı düşünürken
modayı son tüketiciye gününde sunan bir toplu defile
fikri diğerlerini geride bıraktı ve VizonShow'u
yapmaya karar verdik. VizonShow daha ilk adımında
zirveye oturdu. Kapılardan sığmayan kalabalıklar
tarafından izlendi.VizonShow'un daha sonra Türk
moda gösterilerinin en büyüğü ve köklüsü olarak
Türk moda tarihine geçeceğini o zaman henüz bilmiyorduk.
Cehennem
köpürüyor...
Vizon
#5, Kriza, Fotoğraf: Ziya Şükûn
Vizon önündeki tüm dalgaları aşarak yoluna devam
ediyordu etmesine. Anacak, Türkiye'nin içinde
bulunduğu siyasal ortam bugün tahmin edilemeyecek
derecede bozulmuştu. İnsanlar sokakta soyuluyor,
her köşede bombalar patlıyor, evlerde, pencelerden
gerecek kurşunlara hedef olmamak için yerlerde
oturuluyordu. Türkiye'nin siyasi liderleri uzlaşmıyor,
gençler, ülkelerinin yararına olduğunu sandıkları
politik söylemlerin arkasından ölüme gidiyor,
kargaşa büyüyordu. Bu cehennem kendi dip noktasına
doğru köpürürken beraberinde müthiş bir devalüasyonu
de getirince Vizon'un fiyatını aslen o gün için
bile çok yüksek olan 200 liradan %150 lik bir
zamla 500 Liraya çıkarmak zorunda kaldık. Biz
her zorluğu aşmaya kararlıydık ama acaba okuyucu
acaba bu güce sahip miyidi?
(devam
ediyor)
<<< | >>>